Türkiye Çelik Sektörü Karbonsuzlaşmayı Hedefliyor

İstanbul Politikalar Merkezi (IPM), Türkiye çelik sektöründe karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik hazırladığı yeni raporla dikkat çekti. “Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması: Politika ve Aktör Analizi” başlıklı çalışma, sektörde dönüşümü hızlandıracak 10 somut politika önerisini gündeme taşıdı.

Küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %7’sinden sorumlu çelik sektörü, dünya genelinde net sıfır hedefleri doğrultusunda büyük bir değişim sürecine girmiş durumda. Avrupa ve Çin, çelik üretimini kapsayan emisyon ticaret sistemlerini hayata geçirirken, Türkiye de 2053 yılına kadar emisyonlarını %99’un üzerinde azaltmayı ve elektrik ark ocağı teknolojilerinin kullanımını artırmayı hedefliyor. Yüksek hurda kullanım kapasitesiyle avantajlı bir konumda bulunan Türk çelik sanayii, “dünyanın en temiz çeliklerini üretme” vizyonuyla yeşil dönüşüm yolunda ilerliyor.

IPM’nin açıklamasına göre, Türkiye’de sera gazı emisyonlarının yaklaşık %10’undan sorumlu olan çelik sektörünün dönüşümü, 2053 net sıfır hedefi açısından kritik öneme sahip. 2022’den bu yana sektörde dönüşümü destekleyen çalışmalar yürüten merkez, son raporuyla sektörün temel sorunlarını masaya yatırıyor ve çözüm yolları sunuyor.

Raporda, çelik üreticileri, kamu kurumları ve tedarik zincirindeki diğer aktörlerle yapılan görüşmelere dayanılarak, katma değeri yüksek, düşük karbonlu ve çevresel-toplumsal etkileri gözeten bir üretim modeline geçişte sektörün öncelikli ihtiyaçları ortaya kondu. Ayrıca, belirli alanlarda ham çelik üreticileri ve kamu yönetiminin ilerleme performansı da değerlendirildi.

Dönüşümü Hızlandıracak Üç Temel Unsur

IPM raporuna göre, çelik sektöründe dönüşümü hızlandıracak üç kritik faktör bulunuyor: sektörün yeniden yapılanma ve modernizasyon planı, bağlayıcı azaltım hedefleri ile çok aktörlü sorumluluk çerçevesi ve kamu desteklerinin sera gazı azaltım hedefleriyle ilişkilendirilmesi.

Raporda ayrıca, Türkiye’de sanayinin karbonsuzlaşma sürecinin henüz kurumsallaşma aşamasında olduğu, dönüşümü şekillendiren etkenlerin ise çoğunlukla AB düzenlemeleri ve dış ticarette rekabetçiliğin korunması gibi dışsal faktörler olduğu vurgulanıyor. Buna rağmen sektör temsilcileri, karbonsuzlaşmanın sadece bir uyum zorunluluğu değil, çevresel ve teknolojik gelişim için önemli bir fırsat olduğunu ifade ediyor.

“Modernizasyon planı daha fazla ertelenmemeli”

Proje Koordinatörü Dursun Baş, çelik sektöründe dönüşüm için güçlü bir motivasyon olduğunu, ancak basit çevresel yatırımların bile çoğu zaman ertelendiğini belirtti. Baş, “Denetim ve düzenleme eksiklikleri bu durumu daha da riskli hale getiriyor. Sektörün ‘yeşil çelik’ ve ‘net sıfır’ hedefleri yalnızca söylemde kalmamalı. Bunun için bağlayıcı düzenleyici çerçeveler, etkin denetim mekanizmaları ve güçlü kamusal irade şart. Türkiye’de 40’tan fazla ham çelik tesisini kapsayan ulusal modernizasyon planının hayata geçirilmesi artık geciktirilemez” dedi.

Çelik Sektörünü Dönüştürecek 10 Politika Önerisi

IPM raporunda öne çıkan ve sektörde dönüşümü hızlandıracak 10 politika önerisi şöyle sıralanıyor:

  • Ham çelik üreticileri için sera gazı emisyon azaltım hedefi zorunlu kılınmalı, ortak hesaplama metodolojisi oluşturulmalı ve şeffaf bir bilgi sistemi kurulmalı.
  • Ulusal çelik sektörü yeniden yapılandırma ve modernizasyon planı hazırlanmalı.
  • Çok aktörlü ve tedarik zinciri odaklı bir sorumluluk yapısı geliştirilmeli.
  • Kamu kesiminde iklim politikası mimarisi ve kurumsal görev tanımları gözden geçirilmeli.
  • Sanayi Karbonsuzlaşma Politikası ve Yol Haritası oluşturulmalı, karbon bütçesi tanımlanmalı.
  • Endüstriyel emisyonların yönetimi için entegre çevre izin ve bilgi sistemi kurulmalı; mevcut en iyi teknikler yasal güvenceye kavuşturulmalı.
  • Karbonsuzlaşmayı yönlendirecek çok paydaşlı platform oluşturulmalı, kamu destekleri azaltım taahhütleriyle ilişkilendirilmeli.
  • Düşük karbonlu çeliğe yönelik ulusal tanım, ölçütler ve standardizasyon sistemi geliştirilmeli.
  • Elektrik üretimi sera gazı emisyon faktörü için azaltım hedefi belirlenmeli ve sanayi sektörünün iklim hedefleri uyumlu hale getirilmeli.
  • Hurda yönetiminde çalışan sağlığı, çevre yönetimi, kalite, izlenebilirlik ve arz güvenliği güçlendirilerek kapsamlı bir dönüşüm programı uygulanmalı.
Önceki yazı

Hazır Giyimde Tarihi Kayıp

Diğer yazılar