Türkiye ihracatındaki yükselişini sürdüren kimya sektörü, ağustos ayında en güçlü katkıyı plastiklerden aldı. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2025 yılı ağustos ayında toplam ihracat 21,8 milyar dolara ulaştı. En fazla dış satımı gerçekleştiren sektör 2,7 milyar dolarla otomotiv olurken, kimyevi maddeler ve mamulleri 2,6 milyar dolarlık ihracatla ikinci sıradaki yerini korudu.
Kimya sektöründe en yüksek ihracatı ise plastikler ve plastik mamulleri yaptı. Ağustosta 786 milyon dolarlık dış satım gerçekleştiren sektör hem üretim kapasitesi hem de rekabet gücüyle kimya ihracatının lokomotifi oldu. Plastikleri, mineral yakıtlar ve anorganik kimyasallar izledi.
“Katma Değerli Ürünlerle Güçleniyoruz”
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, plastik sektörünün kimya ihracatındaki belirleyici rolüne dikkat çekti. Karadeniz, “Plastikler ve mamulleri, uzun süredir sektör ihracatında öncülüğünü sürdürüyor. Ağustos ayında ulaştığımız 786 milyon dolarlık rakam, Türk sanayisinin küresel pazarlarda güçlü konumunu bir kez daha ortaya koydu. Katma değerli ürünlerle hem ekonomimize katkı sağlıyor hem de sanayimizin dinamizmini sergiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Karadeniz, sanayiciler için makro ekonomik göstergelerin yol gösterici olduğuna da değindi. Ağustos ayı enflasyon verilerinin maliyet baskılarının sürdüğünü gösterdiğini aktaran Karadeniz, buna rağmen ihracattaki güçlü tablonun sektörün direncini yansıttığını söyledi.
İSO Türkiye İmalat PMI verisinin 47,3 seviyesinde açıklanmasını hatırlatan Karadeniz, “Daralma eğilimi devam ediyor, ancak temmuzdaki 45,9 seviyesine göre toparlanma işaretleri var. Bu tablo, küresel sıkıntılara rağmen üretimde yeniden güç kazanabileceğimizi gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Sanayiciye Destek Şart”
PLASFED Başkanı, ihracat başarısının sürdürülebilirliği için yapısal sorunlara çözüm üretilmesi gerektiğini de dile getirdi: “Sanayicimiz, tüm zorluklara rağmen üretmeye ve ihracata devam ediyor. Ancak kalıcı büyüme için finansmana erişim kolaylaştırılmalı, enerji maliyetleri rekabetimizi zayıflatmamalı, yatırım teşvikleri ise daha etkin kullanılmalı. Doğru politikalarla ihracattaki payımızı çok daha ileri taşıyabiliriz.”
Türkiye’nin ekonomik göstergelerinin sanayinin dayanıklılığını ortaya koyduğunu belirten Karadeniz, plastik sektörünün bu direncin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Önümüzdeki dönemde üretim ve ihracat odaklı stratejilerin Türkiye’yi daha güçlü bir ekonomik konuma taşıyacağına inandıklarını ifade etti.