Son yıllarda sanayi sektörlerinde yaşanan hızlı büyüme, enerji tüketimi üzerinde belirgin bir etki yaratıyor.
Küresel ekonomideki bu dönüşüm, özellikle gelişmekte olan ülkelerde enerji altyapıları üzerinde ciddi baskılar oluştururken, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyacı da artırıyor. Bu durum, hem ekonomik büyüme hızları hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından yeni stratejilerin belirlenmesini zorunlu kılıyor.
Uzmanlar, sanayi üretiminin artmasıyla birlikte enerji sektöründe yaşanacak dönüşümlerin, gelecekteki enerji politikalarını şekillendireceğini ve bu alanda yapılacak yatırımların, global enerji krizini yönetmede kritik rol oynayacağını belirtiyorlar.
Konuyla ilgili açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Her yıl elektriğe olan ihtiyacımız artıyor. Ekonomimizin büyümesine, sanayimizin ihtiyaçlarına bağlı olarak talep tarafında her yıl yaklaşık yüzde 4-5’lik bir artış var.” dedi.
Bayraktar, artan enerji talebinin karşılanmasında Türkiye’nin çok önemli bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olduğunu belirtti. “Biz de güneş, rüzgâr, jeotermal ve biyokütle gibi bütün yenilenebilir kaynaklarımızdan faydalanmak istiyoruz.” diyerek sürdürülebilir enerji kapasitesini 12 yılda 60 gigavata ulaştırmayı hedeflediklerini aktardı.
Bakan Bayraktar, 2024-2030 II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile enerjiyi daha akıllıcı ve daha verimli kullanmayı amaçladıklarını aktararak “Bu alanda yaklaşık 20 milyar dolar yatırım yapmayı düşünüyoruz. Böylelikle 100 milyon tondan fazla karbon salınımının önüne geçeceğiz.” şeklinde ifade etti.
