Enerjisa Enerji, yeşil enerjiye geçiş sürecinde önemli bir adım atarak, müşterilerine sunduğu yeşil enerji sertifikasyon hizmetini otomatikleştirdi. Bu sayede, şirketler daha hızlı ve kolay bir şekilde yeşil enerjiye geçiş yapabilecek ve karbon ayak izlerini azaltabilecekler.
Yeşil Enerji Satışlarında Büyük Artış
Şirket, son bir yılda yeşil enerji satışlarında %400’lük bir artış yakalayarak sektörde önemli bir başarıya imza attı. Bu artış, Enerjisa Enerji’nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Yeşil enerji sertifikaları sayesinde, birçok sektörden şirket, karbon emisyonlarını azaltarak hem çevreye hem de iş dünyasına katkı sağlıyor.
Enerjisa Enerji, yeşil enerji sertifikasyon süreçlerini robotik otomasyon ile destekleyerek, daha hızlı ve doğru sonuçlar elde ediyor. Bu sayede müşterilerine daha iyi bir hizmet sunarken, aynı zamanda operasyonel maliyetlerini de düşürüyor.
Uluslararası Geçerlilik ve Ticari Avantajlar
Yeşil enerji sertifikaları, uluslararası geçerliliği olan belgelerdir. Bu sertifikalar, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaştıklarını gösterir ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan şirketler için önemli bir rekabet avantajı sağlar. Enerjisa Enerji, müşterilerine bu sertifikaları alarak hem çevreye duyarlı bir imaj oluşturmalarına hem de yeni pazarlara açılmalarına yardımcı oluyor.
Enerjisa Enerji Genel Müdürü Ersin Esentürk’ün Açıklamaları
Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şirket olarak yeşil enerjiye geçiş sürecinde öncü bir rol üstlendiklerini belirtti. Esentürk, “Yeşil enerji, sadece çevre için değil, aynı zamanda ekonomimiz için de büyük bir fırsattır. Bu dönüşümde müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Enerjisa Enerji, yeşil enerjiye geçiş sürecinde müşterilerine sunduğu yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratıyor. Şirketin robotik otomasyon, uluslararası geçerliliği olan sertifikalar ve kapsamlı hizmetleri sayesinde şirketler, daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayabilirken, aynı zamanda rekabet güçlerini de artırabiliyorlar.
