ExxonMobil, Trayak ve Michigan Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, polietilen (PE) ambalajların kağıt, cam, alüminyum ve çelik gibi alternatif malzemelerle değiştirilmesinin olası çevresel etkilerini araştıran bir çalışma yayınladı. Çalışma, ABD’de polietilen ambalaj satışlarının yaklaşık %60’ını oluşturan beş ana ambalaj türünü değerlendirdi. Bu ürünler arasında şişelenmiş su ve kişisel bakım ürünleri için kullanılan shrink filmler; palet ambalajları için streç filmler; köpek maması, çimento gibi ağır hizmet tipi çuvallar; gıda dışı şişeler; ve meyve suyu, sos ve baharatlar için esnek gıda poşetleri yer aldı.
PE Ambalajları Farklı Malzemelerle Karşılaştırıldığında Avantajlı Çıkıyor
Araştırmacılar, bu ambalaj türleri için bir yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) gerçekleştirerek Küresel Isınma Potansiyeli (GWP), fosil enerji kullanımı, mineral kaynak kullanımı ve su kıtlığı gibi dört kategoride potansiyel çevresel etkiyi ölçtüler. Sonuçlar, PE ambalajlarının çoğu uygulamada alternatif malzemelere kıyasla daha düşük GWP, fosil enerji kullanımı, mineral kaynak kullanımı ve su kıtlığına sahip olduğunu gösterdi. PE’nin alternatif malzemelerle değiştirilmesinin, daha yüksek malzeme ağırlıkları ve artan üretim emisyonları nedeniyle GWP’de ortalama %70’lik bir artışa yol açabileceği vurgulandı.
Çalışmanın Detayları ve Bulgular
Özellikle, PE bazlı ambalajlar 19 ürün karşılaştırmasının 14’ünde alternatiflerden daha az fosil kaynağı kullandı. Ayrıca, bu 19 paketlenmiş ürün karşılaştırmasının 16’sında PE, daha düşük GWP, su kıtlığı ve mineral kaynak kullanımı sağladı. Cam, alüminyum ve çelik alternatifleri, ağırlıkları ve üretimdeki enerji yoğunluğu nedeniyle en yüksek çevresel etkiye sahip bulunurken, kağıt bazlı alternatiflerin bazen benzer veya daha düşük çevresel etkileri olsa da işlevsel birim başına daha fazla malzeme gerektirdiği için daha yüksek çöp sahası emisyonlarına yol açtığı ifadesi dikkat çekti.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nden profesör Rafael Auras, “PE’nin çevresel etki açısından en düşük olmadığı durumlar genellikle plastik astar gibi ek malzemeler içeren hafif kağıt alternatifleriyle karşılaştırıldığında bulunmaktadır. Bu alternatifler, bir ürünü sabit tutmayı veya neme karşı korumayı içeren işlevsel performans gereksinimlerini karşılamak için birden fazla malzemenin kullanılmasını gerektiriyordu” dedi.
Örneğin, palet sargıları için PE streç film ile kağıt arasındaki karşılaştırma, PE’nin kağıttan %70 daha düşük bir GWP’ye sahip olduğunu ortaya koydu. Kağıt palet sargısının kullanım ömrü sonu seçenekleri ise plastik astarlı kağıdın çoğunlukla geri dönüştürülemez olmasından dolayı bu farktan büyük ölçüde sorumlu olduğu belirtildi.
Sonuç ve Öneriler
Çalışma, ayrıca tüketici sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) içerik, kullanım ömrü sonu bertaraf oranları ve hafifletme gibi faktörleri de inceledi. PE ambalajlardaki PCR içeriğinin artırılmasının çevresel etkileri azalttığı bulundu. Kağıt ve cam alternatifleri için daha yüksek geri dönüşüm oranlarının bazı olumsuz etkileri hafifletebileceği, ancak PE’nin avantajlarını telafi edemeyeceği vurgulandı.
Araştırmacılar, PE ambalajlarını alternatif malzemelerle değiştirmeyi hedefleyen politikaların, istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için tüm yaşam döngüsü etkilerini dikkate alması gerektiğini ifade ettiler. Ayrıca, paydaşların PE’yi daha ağır ve daha az verimli alternatiflerle tamamen değiştirmek yerine, PE geri dönüşüm oranlarını iyileştirmeye ve plastik atığı azaltmaya odaklanmaları gerektiği önerildi.
Yazarlar, ExxonMobil ile olan iş ilişkileri nedeniyle potansiyel bir çıkar çatışmasının yanı sıra, Michigan Eyalet Üniversitesi’nin makalenin bulgularını bağımsız uzmanlardan oluşan bir panel tarafından incelendiğini ve uluslararası standartlarla uyumlu olduğunun doğrulandığını belirtti.
