Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, afetlere karşı daha dayanıklı bir sanayi altyapısı oluşturmak amacıyla yeni stratejiler geliştirmeye başlıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” raporu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’nin afetlere karşı hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu çerçevede, sanayi ve teknoloji politikalarının yeniden şekillendirilmesi sürecinde, afet yönetimi ve iyileşme odaklı yaklaşımlar bölgesel kalkınma stratejileriyle uyumlu hale getirilmeye başlandı.
Önümüzdeki dönemde, afet riski taşıyan bölgelerde altyapı yatırımlarının artırılması öngörülüyor. Bu kapsamda, doğal afetlere karşı dayanıklı ve hazırlıklı bir yapı kurmak amacıyla afet yönetim kapasitesinin artırılması ve yerli afet teknolojilerinde yetkinliğin geliştirilmesi hedefleniyor. Sanayi altyapısının afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi için somut adımların atılması planlanırken, özellikle deprem riski yüksek bölgelerdeki sanayi alanlarının daha güvenli bölgelere taşınması da gündemde.
Afetlere Karşı Dirençli Yapılar için Stratejik Adımlar
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, afetlere karşı kırılganlığı azaltmak amacıyla sanayi bölgelerinde kapsamlı risk analizleri gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bakanlık koordinasyonunda yürütülecek çalışmalarla, yeni sanayi bölgelerinin yer seçiminde güvenlik ve dayanıklılık öncelikli kriterler arasında yer alacak. Aynı zamanda mevcut bölgelerdeki yapısal güçlendirme faaliyetlerinin hız kazanması hedefleniyor. Yeni kurulacak alanların ise afetlere dayanıklı altyapı standartlarına uygun şekilde tasarlanması planlanıyor.
Yatırımların Rotasını Deprem Riski Belirleyecek
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Bakanlığın yüksek riskli bölgelerdeki sanayi tesislerini daha güvenli alanlara taşıma planlarını desteklediklerini belirtti. Olası Marmara depremine dikkat çeken Ardıç, büyük sanayi bölgelerinde yaşanabilecek bir depremin yalnızca üretimi değil, tüm tedarik zincirini sekteye uğratabileceğine vurgu yaptı.
Ardıç, Türkiye’nin ikinci büyük sanayi kenti olan Ankara’nın, 14 organize sanayi bölgesi, 154 Ar-Ge merkezi, 36 tasarım merkezi ve 13 teknoparkıyla güçlü bir altyapıya sahip olduğunu söyledi. Deprem riski yüksek bölgelerden taşınacak tesisler için Ankara’nın uygun bir merkez olabileceğini ifade eden Ardıç, bu taşınmaların başkentin teknoloji odaklı üretim kapasitesini artıracağını dile getirdi.
ASO’nun vizyon projelerinden biri olan “ASO Ankara Teknoloji Üssü” için fizibilite çalışmaları tamamlandı. Eskişehir Yolu üzerinde 1 milyon 200 bin metrekarelik bir alanda kurulması planlanan teknoloji üssü; sanayi, girişimcilik ve teknoloji alanlarını bir araya getirerek yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesinde önemli bir merkez olacak.
Sanayi için Güçlü Afet Altyapısı Şart
Sanayi tesislerinin kesintisiz üretim yapabilmesi için altyapı eksikliklerinin giderilmesinin kritik önemde olduğunu dile getiren Ardıç, enerji temini, atık yönetimi ve kanalizasyon gibi alanlardaki altyapı yatırımlarının öncelikli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Bu konuda ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde başarılı uygulamaların hayata geçirildiğini hatırlatan Ardıç, yeni kurulacak sanayi alanlarında da aynı yaklaşımın benimsenmesinin önem taşıdığını ifade etti.