Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü (UTAEM), yürüttükleri bir projede atık sudaki ağır metallerin temizlenmesi için su sümbülü ve marul bitkilerini kullanarak başarılı sonuçlar elde etti. Bu projede, bitkilerin doğal filtreleme yeteneklerinden faydalanılarak çevre kirliliğiyle mücadelede yenilikçi bir çözüm sunuldu.
UTAEM’de görev alan Biosistem Yüksek Mühendisi Bayram Akyol, merkezdeki havuzlarda su marulu ve su sümbüllerini kullanarak atık suların temizlenmesini amaçlayan projeyi başarıyla uygulamaya koydu. Bu yenilikçi girişim, atık suların doğal yollarla arıtılması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
“Endüstriyel Atık Suların Fitoremediasyon Yöntemi ile Arıtılması ve Tarımsal Sulamada Kullanım Olanaklarının Belirlenmesi” projesiyle Akyol, atık sudaki ağır metalleri bitkilerin özelliği sayesinde arıtmayı başardı. Arıtılan su, merkezdeki seralarda kullanılmaya başlandı. Akyol, projeyle atık suların temizlenmesi için farklı bitki türleri üzerinde araştırmalar yaptıklarını belirtti.
Tarımda Sürdürülebilir Çözümler
Arıtılan su, UTAEM’deki seralarda kullanılmaya başlandı. Akyol, projenin bir parçası olarak atık suların temizlenmesinde farklı bitki türleri üzerinde de araştırmalar yaptıklarını ifade etti. Bu inovatif yaklaşım, tarımsal sulamada sürdürülebilir çözümler sunma potansiyeline sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Akyol, ilk etapta su sümbülü ve marul bitkilerini arıtma işlemlerinde kullandıklarını belirterek şu sözleri dile getirdi: “Bu bitkiler yapıları gereği sularla beraber gelen kimyasal atık maddelerini alma özelliğine sahip. Biz burada sıfır kimyasal kullanarak bitkilerin bu özelliğinden yararlanarak bitkilere suyu verdiğinizde köklerinden kimyasal kirlilik unsurları barındıran maddeleri bünyelerine çekiyorlar. Önce köklerine sonra yaprak kısımlarına çekerek suların temizlenmesini sağlıyorlar.”
Arıtılan suların tarımsal kullanıma kazandırılmasını hedeflediklerini belirten Akyol, bitkilerle gerçekleştirilen arıtma sürecinin yaklaşık 6 hafta sürdüğünü açıkladı. Ayrıca bu arıtma sistemlerinin nehirler ve sanayi bölgelerindeki drenaj kanallarında da uygulanabileceğini ifade etti.