Sam Çeviköz, işlettiği kafedeki kahve telvesi ve posalarını değerlendirmek için Jelpresso adlı bir girişimle çalışıyor. Bu girişim, kahve atıklarını çevre dostu biyomalzemelere dönüştürerek doğal yaşama katkıda bulunuyor.
İşletmesinden çıkan kahve telvesi ve posaların çöpe gitmediğini vurgulayan Sam Çeviköz, bu atıkları değerlendirilmek üzere Jelpresso adlı girişimle paylaştıklarını belirtti.
Jelpresso’nun kurucu ortaklarından ve İstinye Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü son sınıf öğrencisi Merve Bilgili, her yıl dünya genelinde yaklaşık 15 milyon ton kahve atığı oluştuğunu belirtti. Bilgili, bu atıkların büyük bir kısmının geri dönüştürülemediğini ve çöp konteynerlerine gönderildiğini ifade etti.
Kahve atıklarının doğada yalnızca kısmen çözünebildiğine dikkat çeken Merve Bilgili, bu durumun toprağın iyon dengesini bozarak verimliliğini olumsuz etkilediğini vurguladı. Bilgili, sözlerine şöyle devam etti:
“Kahve atıklarının dünyada yalnızca yüzde 1,2’si geri dönüştürülebilirken geri kalanlar direkt olarak çöplüklere gönderiliyor ve burada çürümeye bırakılıyor. Bu çürüme esnasında kahve karbondioksit ve metan emisyonu salgılayarak aslında hem ekosisteme hem de insan sağlığına büyük bir tehdit oluşturuyor. Biz kahve atığını işledikten sonra içeriğindeki faydalı bileşenleri ortaya çıkarıyor ve bunları kozmetik sektöründe çeşitli ürünlerde kullanabiliyoruz. Örneğin kahve atıklarının güneşe karşı koruyucu bir etkisi var ve piyasada bunu artık güneş kremlerinde ve çeşitli cilt bakım ürünlerinde artık görebiliyoruz. Biz de aslında kahvenin bu özelliğinden faydalanıp bu şekilde ürünler piyasaya sunmayı umuyoruz.”
Kahve Atıklarıyla Biyomalzeme Geliştiriliyor
Jelpresso’nun diğer kurucu ortağı ve İstinye Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü son sınıf öğrencisi Naziye Nur Alkan, kahve atıklarını geri dönüştürerek yenilikçi ve çevre dostu bir biyomalzeme geliştirdiklerini söyledi. Alkan, bu süreçte kahve telvesi ve posalarını çeşitli işletmelerden temin ettiklerini de sözlerine ekledi.
Naziye Nur Alkan, kahve atıklarını geri dönüştürerek ilk etapta bir yıl içinde 3 ton karbondioksit ve metan emisyonunu engellemeyi hedeflediklerini belirtti. Kahvenin yüksek miktarda antioksidan ve antimikrobiyal doğal bileşen içerdiğine dikkat çeken Alkan, ilerleyen dönemde kozmetik sektörünün yanı sıra farklı alanlarda da faaliyet göstermeyi planladıklarını ifade etti.