Türkiye metal sanayii, mart ayında küresel belirsizliklere ve Avrupa pazarındaki durgun seyre rağmen ihracatını artırmayı başardı. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından yayımlanan TR-METALENDEKS raporuna göre, sektör ihracatında hem değer hem miktar hem de birim fiyat bazında yükseliş kaydedildi.
Ancak olumlu tabloya rağmen sektör temsilcileri, önümüzdeki dönemde dikkatli olunması gerektiği görüşünde. ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri, Türk Lirası’ndaki hızlı değer kaybı ve iç-dış pazardaki talep yavaşlaması, ihracattaki ivmenin sürdürülebilirliği açısından risk unsurları olarak öne çıkıyor.
Küresel Gelişmeler ve Finansal Baskılar, Metal Sanayicilerini Zorladı
Mart ayında Türkiye metal sanayi ihracatında gözlenen artışa rağmen, sektör zorlu koşullar altında faaliyet göstermeye devam etti. Özellikle ABD’nin başta çelik ve alüminyum olmak üzere çeşitli metallere uygulamaya başladığı yüzde 25 oranındaki ithalat vergileri, küresel piyasalarda belirsizliği artırdı.
Aynı dönemde Türk Lirası, ABD Doları karşısında hızlı bir değer kaybı yaşayarak ay sonunda 41,4 seviyesini gördü. TL’deki bu sert düşüş, finansal kırılganlıkları derinleştirirken; Merkez Bankası’nın sıkı para politikası kapsamında attığı adımlar sonucunda politika faizlerindeki yükseliş, ticari kredilere de yansıdı. Yıllık bileşik ticari kredi faizleri yüzde 60 seviyesine ulaştı ve ihracatçıların finansmana erişimini önemli ölçüde zorlaştırdı.
Tatiller ve Tarifeler İhracata Fren Yaptı
Mart ayındaki uzun bayram tatili de ihracat faaliyetlerini yavaşlattı. Bu dönemde küresel tarife uygulamaları nedeniyle piyasalarda fiyatlama zorlukları yaşanırken, metal sanayi temsilcileri dalgalı seyreden ortamda stratejik kararlar almakta temkinli davranmak zorunda kaldı. Buna rağmen TR-METALENDEKS verilerinde görülen artış, sektörün krizlere karşı dayanıklılığını ve hızlı uyum kabiliyetini ortaya koydu.
İkinci Çeyreğin Gündemi: Tarifeler ve Diplomasi
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’ne (İDDMİB) göre, 2025’in ikinci çeyreğinde ihracat üzerinde en belirleyici unsur, ABD’nin hayata geçirdiği yeni tarifeler olacak. Buna karşılık diğer ülkelerin nasıl bir müzakere yolu izleyeceği de sektörün yönünü şekillendirecek. ABD ile Çin arasındaki gerilim başta olmak üzere, küresel ticarette artan korumacı yaklaşımlar, metal sanayi ihracatçıları açısından belirsizliğin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor.
Küresel Metal Sanayinde Durgunluk Sinyalleri Güçleniyor
Mart ayında küresel metal sanayine ilişkin açıklanan veriler, üretim cephesindeki durağanlığın sürdüğünü ortaya koydu. Küresel ölçekte açıklanan Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisi, üretimde 48,2 puandan 48,0 puana gerileyerek sektördeki zayıflamanın sürdüğüne işaret etti. Yeni siparişler cephesinde ise hafif bir toparlanma gözlendi ve endeks 48,3’ten 48,9 puana yükseldi.
Avrupa metal sanayi özelinde ise üretim PMI verisi 46,3 puandan 47,8 puana çıkmasına rağmen, sipariş tarafında herhangi bir iyileşme yaşanmadı. Bu da kıta genelinde talebin hâlâ zayıf seyrettiğini gösteriyor.
Sektörde Temkinli Bekleyiş Hakim
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (İDDMİB) yayımladığı beklenti anketi sonuçları, ihracatçılar arasında hâlen net bir toparlanma algısının oluşmadığını ortaya koydu. Mart ayında ihracat siparişlerinde sınırlı bir düşüş yaşanırken, fiyatlama baskısı ve müşteri taleplerindeki zorlukların etkisini koruduğu görüldü. Kar marjlarındaki daralma hız keserken, sipariş tahsilat sürelerinin uzamaya devam etmesi dikkat çekti.
Yurtiçinde ise sıkı para politikasının ve finansal kırılganlıkların etkileri sektör üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. Ham madde ve ara malı stok seviyelerinde önemli bir değişim yaşanmazken, nihai ürün stokları ikinci ay üst üste artış gösterdi. Uzmanlar, üretimdeki gerilemeyi sipariş düşüşlerinin doğrudan bir sonucu olarak değerlendiriyor.