Türkiye ekonomisinin üretim omurgasını oluşturan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), bugün yalnızca üretimin değil; yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve bölgesel kalkınma politikalarının da öncü aktörleri arasında yer alıyor. 1960’lı yıllarda planlı kalkınma döneminin başlamasıyla gündeme gelen OSB modeli, sanayileşme sürecinde ülke ekonomisine yön veren en önemli yapı taşlarından biri oldu.
416 OSB faaliyet gösteriyor, istihdam 2,7 milyona ulaştı
Türkiye’de ilk OSB uygulaması 1962 yılında Bursa’da başladı. O tarihten bu yana sanayi üretimi ve ihracatta giderek büyüyen bir pay edinen OSB’ler, bugün ekonominin en güçlü üretim ağı konumunda. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) verilerine göre, Türkiye genelinde OSB sayısı 416’ya ulaştı. Bunların 294’ü faal, 47’si planlama aşamasında, 27’sinde kamulaştırma, 48’inde ise altyapı hazırlıkları devam ediyor.
371 OSB Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayıyla 45 Tarıma Dayalı İhtisas OSB (TDİOSB) ise Tarım Bakanlığı onayıyla faaliyet yürütüyor. 2024 itibarıyla OSB’lerde 75 bin yeni istihdam yaratıldı ve toplam istihdam 2 milyon 700 bin kişiye yükseldi. Yaklaşık 68 bin fabrikanın üretim yaptığı OSB’lerde, Türkiye toplam sanayi üretiminin yüzde 45’i gerçekleştiriliyor. Ayrıca 1000 büyük sanayi kuruluşunun 648’i OSB sınırları içinde üretim yapıyor.
Uzun yıllar Marmara ve Ege bölgelerinde yoğunlaşan sanayi yatırımları, son dönemde İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’daki OSB’lerin büyümesiyle dengelenmeye başladı. Gaziantep, Konya ve Kayseri OSB’leri üretim ve ihracat kapasitesiyle öne çıkarken, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Van OSB’leri devlet teşvikleriyle hızlı bir büyüme sürecine girdi. Filyos Endüstri Bölgesi ise entegre liman ve enerji altyapısıyla Karadeniz’de yeni bir sanayi koridoru oluşturuyor. Bu çeşitlenme, bölgesel kalkınmayı desteklerken yerel istihdamı artırıyor ve göçü azaltıyor.
Yeşil dönüşümle yeni bir dönem
OSB’ler artık yalnızca üretim sahaları değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın taşıyıcısı konumunda. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemeleri doğrultusunda sanayi bölgeleri, çevre dostu üretim altyapısına geçiş için büyük adımlar atıyor. Birçok OSB, Yeşil OSB statüsüne geçmek amacıyla enerji verimliliği ve altyapı yenileme yatırımlarına hız vermiş durumda. Güneş Enerjisi Santralleri (GES) ile kendi enerjisini üreten OSB’lerin yanı sıra, atık suyun geri kazanıldığı kapalı devre sistemler ve karbon ayak izinin izlenmesi gibi uygulamalar da yaygınlaşıyor.
Bu dönüşümü desteklemek için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) iş birliğiyle Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemini 1 Ocak 2025’te devreye aldı. Bu sistem, OSB’leri Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda uluslararası standartlara taşımayı hedefliyor. Toplam 40 performans kriterini yerine getiren 14 OSB, “Yeşil OSB Belgesi” almaya hak kazandı. Bu bölgeler arasında Konya OSB, Gaziantep OSB, Bursa OSB, Başkent OSB, Mersin-Tarsus OSB, Antalya OSB ve Gebze Plastikçiler OSB gibi önemli üretim merkezleri bulunuyor.
Dijitalleşme ile verimlilik artıyor
Küresel rekabetin temel belirleyeni haline gelen dijitalleşme, OSB’lerin yeni odağı konumunda. Türkiye genelinde birçok OSB, “Akıllı OSB” konseptine geçiş hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yeni modelde enerji, su ve doğalgaz tüketimleri sensörlerle izleniyor, akıllı sayaçlar ve merkezi veri sistemleri ile kaynak yönetimi optimize ediliyor. Ayrıca dijital yönetim platformları üzerinden altyapı arızaları, bakım planları ve enerji kayıpları anlık olarak takip ediliyor. OSB’ler aynı zamanda bulut bilişim, 5G ve 3D yazıcı teknolojilerinde yetkinliği artırmaya yönelik eğitimler düzenleyerek üretimde dijital dönüşümün temellerini güçlendiriyor.