Robotik sektörü hızla büyüyüp gelişirken işletmeler iş yerinde verimliliği artırmak ve karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek amacıyla giderek daha fazla robot otomasyonuna başvuruyor.
Bu şirketler, robot sistemlerinin insan işçilerini dinç ve sağlıklı tutma yeteneğinin yanı sıra, aynı zamanda yoğun emek gerektiren, tekrarlayan ve tehlikeli görevleri etkili bir şekilde otomatikleştirebildiğini fark etmiş durumda. Bu sayede bu görevlerin yerine getirilme süresi de hızlanmış oluyor.
Aşağıda robotik ve otomasyon sektöründeki beş ana trend ile bu trendlerin endüstrilere olan etkileri gözden geçirilmektedir. “Robotik” terimi kullanılırken bu terim altında altı temel kategori bulunmaktadır:
- Sanayi Robotları
- İşbirlikçi Robotlar (cobots)
- Mobil Robotlar
- İnsansız Hava Aracı Sistemleri (UAV’lar)
- Tüketici Robotları
- Dış İskeletler (Exoskeletons)
ABD En Fazla Risk Sermayesi Fonu Alıyor
Yatırımcılar arasında robotik girişimlere destek verme konusundaki istek giderek artmaktadır. ABI Araştırması’na göre; robotik endüstrisindeki toplam risk sermayesi (VC) fonlaması, 2021 ile 2022 arasında yüzde 38 artarak 6,5 milyar dolara ulaştı. COVID-19 salgını, robotik yatırımlarındaki bu artışın arkasındaki önemli nedenlerden biridir. Salgın, iş gücü sıkıntıları, sosyal mesafe protokolleri ve tedarik zinciri kısıtlamalarına yol açarak şirketleri otomasyon yönüne yönlendirdi.
Pek çok ülke, güçlü bir robotik girişim ortamı oluşturmak için gerekli maddi kaynak ve diğer kaynaklardan yoksundur. Bu nedenle robotik endüstrisinde öncülük eden büyük pazarların başı çektiğini görüyoruz. Bu pazarlar arasında Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Birleşik Krallık, İsrail ve Avrupa Birliği (AB) gibi ülkeler bulunuyor. Genel olarak Amerika Birleşik Devletleri robotik endüstrisinde en fazla risk sermayesi fonunu alan ülke konumunda; 2021 yılında yapılan toplam yatırımın yarısından fazlasını bu ülke çekiyor.
Dünya genelinde en yüksek fon desteği alan ilk on girişimin altısı, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’e aittir (dört Amerikan girişimi ve iki Çin girişimi). Her iki ülke de son kilometre teslimatı, kapalı alan otonom mobil robotlar (AMR’ler), otonom dronlar ve makine görüşü hizmetleri gibi farklı yeteneklere sahip girişimleri büyütmekte büyük başarı göstermektedir.
Sağlık Alanında Otomasyon
Sağlık sektörü, hastaların takibi, envanter yönetimi, rutin işlerin otomasyonu, temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri, hatta minimal invaziv cerrahi uygulamalarında kullanılan robotlar için büyük bir potansiyele sahiptir. ABI Research’ün ‘Ev Sağlık Hizmetlerinde Akıllı Teknolojilerin Devrimi’ başlıklı blog yazısında belirtildiği gibi, robotik endüstrisinde ortak bir eğilim, yaşlı bireylere empati ve sosyal etkileşim sunmak amacıyla sosyal robotların kullanılmasıdır. Robotlar ayrıca hastaların eşyalarını düzenleme ve sağlık durumu güncellemelerini uzaktaki doktorlara ileterek iletişim sağlama amacıyla da kullanılabilir. 2021 yılında sağlık sektöründeki robotik yatırımlar 1 milyar Amerikan dolarının üzerine çıkmıştır.
Sağlık alanı robotik yatırımlar açısından önde olsa da lojistik ve depolama sektörleri de geride kalmamıştır. Dağıtım sektörü 2021 yılında 958 milyon Amerikan doları yatırım çekerken, depo ve dağıtım sektörü 896 milyon Amerikan doları değerinde yatırım almıştır.
İşbirlikçi Robotlar İlerliyor
Derin öğrenme temelli makine görüşü inovasyonunun etkisiyle, işbirlikçi robotlar (cobots) son derece hassas ve keskin hale gelmiştir. Bunun yanı sıra, derin öğrenme ve güçlendirme öğrenme algoritmaları, cobotların daha dinamik bir şekilde görev yapabilmesine olanak tanır. Örneğin, robot gerektiğinde gerçek zamanlı hareket ayarlamaları yapabilme kabiliyetine sahiptir.
Ayrıca günümüzde Robotik Hizmet Olarak (RaaS) olarak daha donanımlı robotlar sunulmaktadır. Artık robotlar genellikle belirli kullanım senaryoları için önceden eğitilmiş bir şekilde sunuluyor; bu da sistem entegratörlerine, programlama becerilerine ve ek donanım ihtiyacına duyulan gereksinimi ortadan kaldırıyor.
Satın Alımlar Kontrolden Çıkıyor
Köklü markalar, robotik ürün portföylerini genişletmek istediklerinde, endüstri satın almaları konusunda oldukça aktif bir şekilde faaliyet gösteriyor. Büyük isimlerden biri olan ABB, Özerk Yönlendirilmiş Araçlar (AGV’ler) ve AMR’ler konusunda erken adımlar atan endüstriyel robot tedarikçilerinden biri olarak öne çıkıyor. Şirket, 4.500’den fazla AMR dağıtımına sahip olan ASTI firmasını satın alarak bu alandaki etkinliğini artırdı.
Depo Yönetim Sistemleri (WMS’ler) geliştiren JASCI şirketi, yakın zamanda NextShift Robotics’i bünyesine kattı. Bu robotlar, taşıyıcı bir konveyörle donatılmış şekilde tasarlanmıştır ve seçilen bir iş istasyonuna tote kutularını alarak taşır. Bu tür çözümler, insan işçilerin gün boyunca tote kutularını sürekli olarak taşıma ihtiyacını ortadan kaldırarak zaman ve enerji tasarrufu sağlar.
2017 yılında SoftBank, Boston Dynamics’i Alphabet’ten yaklaşık 1 milyar ABD doları karşılığında satın aldı. Ancak bu değerleme, 2021 yılında SoftBank’in bir satın alma anlaşmasıyla Hyundai Motor Grubu’na devredildiğinde 1,1 milyar ABD dolarına yükseldi. Hyundai Motor Grubu, Boston Dynamics’in eklenmesini otonom araçlar, lojistik, inşaat, üretim ve kentsel hava hareketliliği gibi alanlarda daha büyük adımlar atma yolunda bir kilometre taşı olarak görüyor.
Robotik endüstrisi gözlerimizin önünde değişiyor ve eğer bu heyecan verici teknolojileri şekillendiren önemli trendlere dikkat etmezsek karlı iş fırsatlarını kaçırma ihtimalimiz var. Yeni bir robotik satıcı, diğer girişimlerin neler yaptığını görmek istese ya da üst düzey yöneticiler mevcut endüstri manzarası hakkında daha fazla bilgi edinmek istese bu beş trend bu yolculuğun ilk adımını oluşturur.
Bu yeni inovasyonlar sayesinde üreticiler, güvenliği ve verimliliği önceliklendirebilir ve bunu birini diğerine feda etmek zorunda kalmadan başarabilir.