Türkiye’nin sanayi altyapısının önemli bileşenlerinden olan makine ve döküm sektörleri, küresel ekonomik zorluklara rağmen büyüme eğilimini koruyor.
Türkiye, gerçekleştirdiği projelerle Avrupa’nın en büyük 2. dünyanın ise 7. büyük döküm üreticisi konumuna gelirken, bu başarıya katkı sağlayan isimlerden Aydın Ataş, sektörün bugünkü durumunu ve geleceğini değerlendirdi.
Otomotiv, beyaz eşya, makine, tarım ve inşaat gibi birçok sektöre yön veren makine ve döküm sanayisi, Türkiye’yi küresel ölçekte kritik bir oyuncu haline getiriyor. Aydın Ataş gibi profesyonellerin öncülük ettiği yenilikler ve yürüttükleri projeler, yerli şirketlerin uluslararası arenada başarı elde etmesine katkı sağlıyor. Zorlu küresel makroekonomik koşullara rağmen, Türk makine ve döküm sektörünün hem konumunu koruması hem de güçlenmesi dikkat çekiyor. Yayınlanan veriler, bu büyüme ivmesinin arkasındaki dinamikleri daha net ortaya koyuyor.
Türkiye’nin sanayileşme sürecinde kilit bir rol üstlenen makine ve döküm sektörleri, ekonomik açıdan birçok avantaj sunuyor. 2023 yılında toplam üretim hacmi yüzde 1,9 oranında azalarak 3 milyon tona gerilese de sektörün toplam cirosunun yüzde 8 artışla 9 milyar 200 milyon Euro’ya ulaştığı dikkat çekiyor. Bu gelişme, sektörün esneklik ve yüksek üretim kalitesine sahip olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Makine ve Döküm Endüstrisi İvme Kazanıyor
Sektör profesyonellerinden Aydın Ataş, Türk döküm sektörünü şu sözlerle ifade etti: “Makine ve döküm endüstrileri, yüksek katma değerli alanlardır. Bu durum, ülke ekonomisinin büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Türkiye’nin sanayileşme sürecinde ve rekabet ortamında güç kazanması açısından kritik bir rol üstleniyor. Öte yandan bu sektörde çalışan mühendislerden teknisyenlere kadar geniş bir istihdam alanı yaratarak sosyal refahı yükseltiyor.”
2023 yılında ekonomik dalgalanmalara karşı güçlü bir adaptasyon sergileyerek büyümesini sürdüren Türk döküm sanayisinin bu ivmesini sürdürülebilir kılmak amacıyla önümüzdeki dönemde yatırımlara daha fazla ağırlık verilmesi bekleniyor. Döküm sanayi yatırımcıları, bu doğrultuda attıkları ve planladıkları adımlarla, ileri teknoloji kullanımına odaklanarak verimliliği artıran, kaliteyi yükselten ve süreçleri optimize eden dijitalleşme projelerine hız kesmeden devam ediyor.
Aydın Ataş, yapay zeka, büyük veri analitiği ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin üretim süreçlerine entegrasyonunun, makine ve döküm sektöründe verimliliği önemli ölçüde artırdığını belirtiyor. Ataş’a göre, bu teknolojilerin kullanımıyla süreçlerin daha optimize hale getirilmesi hem maliyetlerin düşmesine hem de üretim kalitesinin yükselmesine olanak sağlıyor.
Ataş, “Makine ve döküm sektörlerinde yeni teknolojilerin benimsenmesi, Ar-Ge yatırımlarının artırılması ve sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşım, sektörün geleceği için büyük önem taşıyor. Devlet destekleri, sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ve nitelikli insan kaynağı, sektörün daha da büyümesi ve küresel rekabette güçlü bir konuma gelmesi için önümüzdeki dönemde de son derece kritik olmaya devam edecek.” dedi.