Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin AR-GE ve üretim gücüyle mobilite dönüşümüne liderlik edebileceğini belirtti.
Konuşmasında, insanlığın sınırsız kaynak anlayışının artık geçerli olmadığını, çevre sorunlarının ciddi bir noktaya ulaştığını ve yeşil dönüşümün hem ahlaki hem ekonomik bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Bu doğrultuda mobilite sektörünün sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillenmesinin, iklim değişikliğiyle mücadelede kilit rol oynadığını ifade etti.
Kacır, elektrikli ve akıllı araç teknolojilerindeki gelişmelerin mobilite anlayışını dönüştürdüğünü, batarya maliyetlerindeki düşüşün ve menzil artışının elektrikli araçları cazip hale getirdiğini söyledi. Dünya genelinde artan taleple birlikte geçtiğimiz yıl 17 milyon elektrikli araç satıldığını, Türkiye’de ise bu yılın ilk dört ayında hibrit araç satışlarının %134, elektrikli araç satışlarının ise %103 arttığını paylaştı. Bu veriler doğrultusunda Türkiye’nin hazırladığı “Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejileri Yol Haritası” ile hem kara hem hava, deniz ve raylı sistemlerde dönüşüm hedeflerinin ortaya konduğunu aktardı.
Togg’un, bu dönüşümün yalnızca bir simgesi değil aynı zamanda somut bir kanıtı olduğunu söyleyen Bakan Kacır, 40’tan fazla yerli teknoloji girişimiyle çalışan Togg’un önümüzdeki dönemde mobilitenin geleceğine yön verecek teknolojiler geliştirmeye devam edeceğini belirtti. Türkiye genelinde hızlı şarj altyapısının büyük bir ivme kazandığını, son bir yılda iki katına çıkarılan altyapı sayesinde 12 bini hızlı olmak üzere 30 bin şarj noktası sayısına ulaşıldığını ifade etti.
Bakan Kacır ayrıca, 2030 yılına kadar Türkiye’de elektrikli araçların pazar payını %35’in üzerine, yerlilik oranını %75’e ve üretim kapasitesini 1 milyona çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, aynı tarihe kadar Seviye 3 yerli otonom aracın üretilmesini planladıklarını, Türkiye’yi batarya üretiminde bölgesel merkez haline getirmek istediklerini söyledi. Elektrikli araç üretimine yönelik BYD’nin Manisa’daki ve Chery’nin Samsun’daki yatırımlarını hatırlatan Kacır, bu yatırımların Türkiye’ye olan güvenin göstergesi olduğunu kaydetti.
Mobilite alanında sadece otomotiv değil, raylı sistemler ve gemi inşa sanayi gibi diğer ulaşım alanlarında da büyük atılımlar olduğunu anlatan Kacır, milli elektrikli tren ve yüksek hızlı tren projelerinden bahsederek Türkiye’nin bu alandaki vizyonunu paylaştı. Gemi sanayisinin çevreci teknolojilere uyum sağlayarak ihracatta öncü olabileceğini, havacılıkta ise askeri alanda geliştirilen teknolojilerin sivil sektöre aktarılmasının planlandığını belirtti. Son olarak, Bilişim Vadisi’nde kurulan girişimcilik ekosistemi, eğitim programları ve TEKNOFEST gibi etkinliklerle Türkiye’nin mobilite geleceğine yön verecek insan kaynağının yetiştirildiğini ve ekosistemin sürekli destekleneceğini ifade etti.
