Türkiye, sanayide robot kullanımını artırarak ilk on ekonomi arasında yer alma hedefine bir adım daha yaklaşıyor. Yıllık robot kurulum sayılarına bakıldığında, Türkiye küresel ölçekte en büyük 15 pazar arasında 13. sıraya yükseldi. Özellikle otomotiv sektörüne yönelik yapılan yeni yatırımların, ülkedeki toplam kurulu robot sayısını önemli ölçüde artırması öngörülüyor.
Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) tarafından yayımlanan 2023 Dünya Robotik Raporu’na göre; 2022 yılında endüstriyel robot kurulumları bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak dünya çapında 553 bin 52’ye ulaştı. IFR, 2021 ve 2022 yıllarında gerçekleşen 500 binin üzerindeki kurulumları büyük bir başarı olarak nitelendirirken, 2023 yılı için toplanan verilere göre sektörde yüzde 7’lik bir büyüme bekleniyor ve küresel kurulum sayısının 590 bin adedi aşması öngörülüyor. IFR’nin tahminlerine göre ise 2024 yılında 622 bin, 2026 yılında ise 718 bin robot kurulumunun gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Endüstride Robot İhtiyacı Her Geçen Gün Artıyor
Türkiye, Uluslararası Robotik Federasyonu’nun (IFR) 2023 Dünya Robotik Raporu’nda yer alan verilere göre; 15 büyük pazar içinde yıllık robot kurulum adedi itibarıyla 13. sıraya yerleşti. Bu sıralamada etkili olan faktörler arasında özellikle otomotiv, metal ve makine, gıda işleme ve elektronik sektörlerinde robot teknolojisinin geniş bir kullanım alanı bulması gösteriliyor. Ayrıca dijitalleşme ve Endüstri 4.0 gibi çağdaş endüstriyel eğilimlerin de bu gelişmeye önemli katkıları olduğu belirtiliyor. Türkiye’deki endüstrilerde robotların en yoğun kullanıldığı işlemler taşıma, kaynak ve montaj olarak kaydedilmiş.
Türkiye’de gerçekleştirilmesi planlanan yeni otomotiv yatırımlarının, ülkedeki kurulu robot sayısını daha da artırması bekleniyor. Robotlar, üretim süreçlerini hızlandırma olanağı sunarken, işlemleri daha kısa sürede tamamlama ve ürün kalitesini artırma gibi avantajlar sağlıyor. Aynı zamanda robot sistemleri sayesinde üretim maliyetlerinin düşürülmesine olanak tanınmakta. Bu teknolojik ilerlemeler, “karanlık fabrika” kavramının ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Bu kavrama göre; tam otomasyonla çalışan üretim tesislerinde robot kullanımı daha da yaygınlaşacak ve fabrikalar 7 gün 24 saat kesintisiz üretim yapabilecek. Robotik sistemlerin yaygınlaştığı bu ortamlarda, yüksek ısı, ağırlık veya zehirli gazlar gibi iş güvenliği ve sağlığını tehdit eden koşullarda bile üretim sürekliliği sağlanabilecek.