Uluslararası Robotik Federasyonu’nun (IFR) 2023 verilerine göre, dünya genelinde endüstriyel robot sayısı 4 milyon 282 bine ulaştı.
Türkiye’de ise geçtiğimiz yıl yeni kurulan robot sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 15 artış göstererek 4 bin 429’a çıktı. Buna rağmen Türkiye’nin imalat sektöründeki robot yoğunluğu 10 bin çalışan başına 43 robot ile hala düşük seviyelerde seyrediyor.
Bu yılki verilere göre, dünya genelinde kurulan yeni endüstriyel robot sayısının 541 bin civarında kalması, toplam aktif robot sayısının ise 4,8 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. 2027 yılına gelindiğinde ise 602 bin yeni endüstriyel robotun kurulacağı öngörülüyor. Bölgesel dağılıma bakıldığında, geçen yıl devreye giren robotların yüzde 70’i Asya’da, yüzde 17’si Avrupa’da, yüzde 10’u ise Amerika’da bulunuyor.
IFR verilerine göre; Türkiye’de 2023 yılında kurulan yeni robot sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 15 artış göstererek 4 bin 429’a ulaştı. Faaliyetteki endüstriyel robot sayısı ise 2022’ye göre yüzde 16 artarak 26 bin 413 oldu. Bu verilerle Türkiye, dünya genelinde en fazla robot stoğuna sahip 16. ülke konumuna geldi. Ancak Türkiye’deki imalat sanayinde robot yoğunluğu 10 bin çalışan başına sadece 43 robot ile hala düşük seviyelerde seyrediyor.
Ayrıca yapay zekanın iş gücünde daha fazla yer almasıyla birlikte, yüksek vasıflı ve “süper yapay zeka yetenekli” çalışanlar ile en düşük ücretli çalışanlar arasında büyüyen bir maaş farkı oluşmasının da beklendiği belirtiliyor.
Türkiye, Endüstriyel Robot Sayısını Artırıyor
IFR Genel Sekreteri Susanne Bieller, fabrikalardaki robot sayısının yeni bir rekora ulaştığını vurguladı. Türkiye’de 2023 yılında kurulan endüstriyel robot sayısının bir önceki yıla göre yüzde 15 arttığını belirten Bieller, “Türkiye’de son 5 yıldaki uzun vadeli büyüme ise yıllık ortalama yüzde 14. Türkiye, robotik kullanımıyla yüksek nitelikli ürünler üreterek bunu tekrar ihracat için kullanabileceğinizi ve böylece ülkeye zenginlik getirebileceğinizi görmek için harika bir örnek.” şeklinde ifade etti.
Türkiye’nin yüksek kaliteli ürünler ihraç ettiğini belirten Susanne Bieller, şu sözlerle açıklamasını sürdürdü: “Avrupa pazarına yakın olduğu için birçok yabancı şirket, üretim tesislerine yatırım yapmak için Türkiye’ye geliyor. Ayrıca döviz kuru nedeniyle de yatırım yapmak için ilginç bir yer. Bu da beraberinde iş ve istihdam getiriyor. Yatırımlar ülkede bir tür zenginlik bırakıyor. Bu kesinlikle faydalı ve para daha fazla üretime yatırım yapmak için kullanılabilir. Genel olarak bunun uzun vadeli bir etkisi olacaktır.”